AHMET DALKIRAN
2003 yılında Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı’ndan birincilikle mezun olan sanatçı, 2006 yılında aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsünde Yüksek Lisans eğitimini, 2010 yılında ise Eğitim Bilimleri Enstitüsünde doktora eğitimini tamamlamıştır.
Konya Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü’nde 2007 yılında Öğretim Görevlisi, 2011 yılında Yardımcı Doçent, 2014 yılında Doçent, 2019 yılında ise Profesör olan sanatçı, 2011-2014 yılları arasında Resim Bölüm Başkan Yardımcılığını, 2014-2019 yılları arasında Resim Bölüm Başkanlığını, 2016-2019 yılları arasında Fakülte Dekan Yardımcılığını 2016-2020 yılları arasında Rektör Sanat Danışmanlığını, 2018-2019 yılları arasında Tasarım MYO Müdür Yardımcılığını ve 2019-2020 yılları arasında Tasarım MYO Müdürlüğünü yürütmüştür. Sanatçı halen, 2019 yılında yeniden atandığı Resim Bölüm Başkanlığı ve 2019 yılında atandığı Çizgi Film ve Animasyon Bölüm Başkanlığı ile 2019 yılında atandığı Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanlığı görevleri yanında akademik ve sanatsal çalışmalarını sürdürmektedir. Sanatçı; şimdiye dek on iki kişisel sergi açmış ve ulusal/uluslararası çok sayıda karma/grup/projeli ve yarışmalı sergi ile whorkshop ve çalıştaya katılmıştır. Ayrıca sanatçının; Erciyes Üniversitesi Resim Yarışması’nda MANSİYON (2005), Fırat Üniversitesi Resim Yarışması’nda İKİNCİLİK (2009), I. Uluslararası VoVa-MiniArt Bienali’ndeÜÇÜNCÜLÜK (2009), II. Baloton Szalon Uluslararası Küçük Formatlı Eserler Bianali’nde ÖVGÜ (2010), II. Uluslararası VoVa-MiniArt Bienali’nde BİRİNCİLİK (2011), Orontes II. Uluslararası Çağdaş Sanat Festivali Resim Dalında ONURÖDÜLÜ (2017) ve Selçuk Üniversitesi Bilim/Sanat Akademik BAŞARI ÖDÜLÜ (2019) bulunmaktadır.
Yurtiçinde ve yurtdışında pek çok seçkin özel ve resmi koleksiyonlarla müzelerde eserleri bulunan sanatçı, Türk kültürünün özellikle mistik yöndeki felsefesini çalışmalarında işlemektedir. Söz konusu felsefeyi bu felsefenin şekillendiği Anadolu’nun özellikle saflığını koruyabilmiş köy ve kentlerinden çeşitli karelerle birleştirerek kendine has bakış açısıyla gereksiz olandan arındırıp, ayrıntıdan uzaklaştırarak, doğanın özünü yakalayan saf biçimlere dönüştürmektedir.Dalkıran, sanatında geleneksel Türk tasvir sanatı minyatürün renk ve çizgi esinleri ile ebru sanatının biçim esinleri vezengin Anadolu kültür-sanatının başat unsurlarından mozaik ve vitray esinlerini de çalışmalarına katarak, Türk kültürünün mihenk taşlarından hayat ağacı motifi ile harmanlamakta veoptikten uzak bir yüzey duyarlılığı ile çağdaş yorumlara taşımaktadır. Sanatçı bu bağlamda içinde yaşadığı coğrafyanın damıtılmış kültürel kodlarını yeni çözümlemelerle ortaya koyarken günümüz sanat literatürüne de yeri yadsınmaz katkılar yapmaktadır. Özellikle Türk kültürünün mitolojik yönü ile doğa gözlemlerine dayalı özgün yorumların adeta tutku derecesinde girdiği sanatçının eserlerinde, çizgi ve rengin denge ve uyum içerisinde olduğu bir hakimiyet görülmektedir.
